BAŞVURU SAHİPLERİNE
BİLDİRİM
KISA ÜRÜN BİLGİSİNE
İLİŞKİN KILAVUZ
(Ekim
2005 AB Kılavuzu doğrultusunda hazırlanmıştır)
Ocak
2007
MODÜL 1.3 KISA ÜRÜN BİLGİSİ
Beşeri Tıbbi Ürünler
Ruhsatlandırma Yönetmeliği ve Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme
Yönetmeliği doğrultusunda ruhsat başvurularına Kısa Ürün Bilgisinin (KÜB)
eklenmesi gerekmektedir.
KÜB, ruhsat
başvurusunun değerlendirme sürecinde belirtildiği şekliyle beşeri tıbbi ürünün üzerinde
anlaşılan konumunu belirler. Dolayısıyla, Bakanlığın onayı olmadığı müddetce ürünün içeriği değiştirilemez.
KÜB, sağlık meslek
mensuplarına tıbbi ürünü güvenli ve etkin bir biçimde nasıl kullanacaklarına
ilişkin verilen bilgilerin temelini teşkil eder. Kullanma talimatı, KÜB"e uygun olarak hazırlanır. Beşeri Tıbbi
Ürünlerin Ambalaj ve Kullanma Talimatındaki Yardımcı Maddelere İlişkin
Kılavuz KÜB için de geçerlidir.
KÜB belirli bir tıbbi
durumun tedavisine ilişkin genel tavsiyeler vermez. Bununla birlikte KÜB"de tedavinin tıbbi ürünün kullanımına ya da etkilerine
ilişkin spesifik yönleri belirtilmelidir.
Bu kılavuz, KÜB"de bilgilerin sunulma ilkelerine ilişkin tavsiyeler
vermektedir. Başvuru sahipleri, her bir kısma yalnızca ilgili kısım başlığı ile
ilgili bilgileri dahil ederek belgenin her bir kısmının bütünlüğünü
korumalıdırlar. Ancak, bazı konuların KÜB"ün birden
fazla kısmında ele alınması gerekebilir; bu gibi durumlarda bireysel ifadeler
içeren ilave bilgiler ilgili diğer kısımlara atıfda
bulunabilir..
Her bir farmasötik form ve doz için ayrı KÜB"ler
verilmesi öngörülmektedir. Eğer dozaj kullanımı birkaç dozun ya da farmasötik formun kullanımına dayanıyorsa, bir KÜB"de aynı tıbbi ürünün başka dozlarına ya da farmasötik formlarına sınırlı derecede atıfların yapılması
gerekebilir. Doktorlara bilgi verme amacıyla, aynı aralıktaki uygun
ürünler için farklı farmasötik formların ve dozların KÜB"leri birleştirilebilir.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ: BAŞLIKLARA İLİŞKİN NOTLAR
1 BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN
ADI
Beşeri Tıbbi ürünün (icad edilmiş) adı, dozu, farmasötik
formu
KÜB"de
tıbbi ürünün adına ilişkin tam bilgilerin spesifik olarak verilmesinin gerekli
görüldüğü kısımlarda, tıbbi ürünün adının ardından hem dozu hem de farmasötik formu verilmelidir. Ancak, metinde tıbbi ürüne
başka atıflar yapılırken dozun ve farmasötik formun
belirtilmesine gerek yoktur. Ürünün özelliklerinden çok etkin maddenin(lerin) özelliklerine gönderme yapılırken, etkin maddenin
Uluslararası olan ve Mülkiyete konu edilemeyen isim (INN) ya da yaygın
ismi kullanılmalıdır.
Mümkün olduğu
durumlarda zamirlerin (örneğin “o” ) kullanılması tavsiye edilmelidir.
Doz
Doz, ürünün tanıtımı
ve kullanımı için ilgili miktar olmalı ve kantitatif içerikte, pozolojide belirtilen miktar ile tutarlı olmalıdır. Aynı
beşeri tıbbi ürünün farklı dozları aynı şekilde (örnek 250 mg., 500 mg.,
750 mg.) belirtilmelidir. Kolaylıkla silinebilir olduğundan dolayı ondalık
işaretlerinin kullanılmasından kaçınılmalıdır (örnek 0,25 mg yerine 250
mikrogram kullanılmalıdır). Ancak, aynı farmasötik
forma sahip olan bir seri tıbbi ürünün bir birimden daha fazla doz içerdiği
durumlarda (örnek 250 mikrogram, 1 mg ve 6 mg), bazı koşullar altında
karşılaştırabilmek amacıyla dozların aynı birim ile ifade edilmesi daha
uygun olabilir (örnek 0,25 mg., 1 mg ve 6 mg). Güvenlilik ile ilgili
nedenlerden dolayı mikrogram ve milyonlar (örnek üniteler için) ibareleri
kısaltılmayıp her zaman tam olarak yazılmalıdır.
Farmasötik
form
Farmasötik
form, uygun olduğu takdirde çoğul (örnek tabletler) kullanılarak, Avrupa Farmakopesi standart terimi ile açıklanmalıdır. Eğer
uygun bir standart terim mevcut değilse, standart terimlerin bileşkesinden yeni
bir terim oluşturulabilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda, yetkili makamdan
Avrupa Konseyi"nin Avrupa İlaç Kalitesi Direktörlüğü"nden (EDQM) yeni bir
Standart Terim istenmesi talep edilmelidir. Standart terimin bir parçası
olmadıkları sürece ya da sadece kabına atıfla ayırt edilebilecek olan özdeş
ürünler söz konusu olmadığı sürece, uygulama yoluna ya da kabına atıfta bulunulmamalıdır.
(Geleneksel)
bitkisel tıbbi ürünlerin adının ve dozunun ifade edilmesine yönelik beyan, Bitkisel
Tıbbi Ürünlerin Kalitesine ilişkin Kılavuz"a uygun olmalıdır. (Bakınız Orjinal Kılavuza)
2 KALİTATİF VE KANTİTATİF
BİLEŞİM
Tıbbi ürünün doğru
uygulanması için bilinmesi çok önemli olan etkin madde(ler)
ve yardımcı maddelere ilişkin kalitatif ve kantitatif terkip ile ilgili tüm
ayrıntılar verilmeli ve uygun olduğu takdirde bu ayrıntılar bölüm 4.3 ya da
4.4"te verilmelidir. Bu bölüm ile ilgili “ Beşeri Tıbbi Ürünlerin Ambalaj ve
Kullanma Talimatında Yardımcı Maddeleri”kılavuzuna
bakınız.
Çözücünün tıbbi ürünün
bir parçası olduğu durumlarda ilgili kısımlarda (genellikle bölüm 3, 6.1,
6.5 ve 6.6"da) bilgi verilmelidir.
Kalitatif Bildirim
Etkin madde,
ilgiliyse tuz ya da hidrat şekli ile veya söz konusu ad yerleşik bir ad ise
Avrupa Farmakopesi adı ile birlikte tavsiye edilen
INN ile bildirilmelidir. INN"nin mevcut olmadığı
durumlarda Avrupa Farmakopesi adı kullanılmalı veya
eğer söz konusu madde farmakopede yer almıyorsa
yaygın ismi kullanılmalıdır. Bir yaygın isminin olmadığı durumlarda tam
bilimsel isim verilmelidir. Tam bilimsel isme sahip olmayan maddeler,
hazırlandıkları kaynak ve yönteme uygun bir ifade ile açıklanmalıdırlar. Farmakope kalitesine atıflar dahil edilmemelidir.
Tıbbi ürünün bir
(geleneksel) bitkisel tıbbi ürün olduğu durumlarda, Bitkisel Tıbbi
Ürünlerin Kalitesine ilişkin Kılavuz"a uygun olarak bir kalitatif beyan
bulunmalıdır.
Tıbbi ürünün radyofarmasötik bir kit olduğu durumlarda kalitatif
bildirim, radyoizotopun kitin bir parçası olmadığını açık şekilde
belirtmelidir.
Kantitatif Bildirim
Etkin maddenin kantitesi her bir dozaj birimi (ölçülü inhalasyon
ile kullanılan ürünlerde uygulanan her bir doz ve/ veya ölçülü her bir doz) her
bir birim hacim ya da her bir birim ağırlık için ifade edilmeli ve bölüm 1"deki
doz beyanı ile ilişkili olmalıdır.
Tuzlar ve hidratlar
Etkin maddenin tuz
ya da hidrat şeklinde mevcut olduğu durumlarda kantitatif içerik,etkin bütünün (baz, asit ya da anhidr
madde) kütlesi ya da biyolojik aktivitesi şeklinde ifade edilmelidir.
(örnek “60 mg toremifen (sitrat
olarak) ya da 60 mg toremifene eşdeğerde toremifen sitrat).
Bir tuzun bitmiş
ürünün imalatı sırasında in situ olarak
oluşturulması durumunda ise tuzun in situ oluşumuna
yapılacak bir atıfla etkin bütün belirtilmelidir.
Dozun geleneksel
olarak tuz ya da hidrat şeklinde ifade edildiği tıbbi ürünlerdeki yerleşik
etkin maddelerde kantitatif içerik tuz ya da hidrata dayalı olarak, (örnek “60
mg diltiazem hidroklorür) bildirilebilir.
Aynı zamanda bu durum- tuzun in situ olarak
oluşturulduğu durumlar için de geçerlidir.
Esterler ve ön
ilaçlar (pro-drug)
Etkin maddenin bir
ester ya da ön-ilaç (pro-ilaç) olduğu durumlarda
kantitatif içerik, esterin ya da ön-ilacın miktarına dayalı olarak
belirtilmelidir. Bu moleküllerin halihazırda onaylanmış bir tıbbi ürünün
etkin maddesi olduğu durumlarda kantitatif içerik ayrıca bu kimyasal maddenin
miktarına dayalı olarak belirtilmelidir.
Çözelti ya da süspansiyon için oral tozlar
Eğer ürün tek dozlu
bir müstahzar ise miktar her bir birim doza göre veya çözüldükten
sonraki birim doz hacmine göre belirtilmelidir; bazı durumlarda molar konsantrasyona atıfta bulunulması da uygun olabilir.
Çözündürülmesi/sulandırılması gereken
tozlar dışındaki parenteral ürünler
Kabın toplam içeriğinin tek
bir dozda verildiği (“toplam kullanım”) tek dozlu parenteral
ürünlerde etkin maddenin(lerin) miktarı, fazlalıklar
ya da fazla dolumlar hariç olmak üzere, her bir sunum için belirtilmelidir
(örnek 20 mg vb.). Ayrıca her bir ml için ve toplam etiketlenmiş hacim için
miktar da verilmelidir.
Verilecek miktarın
hastanın ağırlığına, vücut yüzey alanına ya da başka bir değişkene
dayalı olarak hesaplandığı tek dozlu parenteral
ürünlerde (“kısmi kullanım”) etkin maddenin(lerin)
miktarı her bir ml için belirtilmelidir. Toplam etiketlenmiş hacim için miktar
da verilmelidir. Fazlalıklar ya da fazla dolumlar dahil edilmemelidir.
Çok dozlu ve büyük
hacimli parenteral ürünlerde, aynı dozun “n”
dozlarını içeren çok dozlu aşılar dışında, etkin maddenin(lerin)
miktarı uygun şekilde her bir ml, her bir 100 ml, her bir 1000 ml vb. için
olacak şekilde belirtilmelidir. Çok dozlu aşılarda doz, her bir doz hacmi için
belirtilmelidir. Fazlalıklar ya da fazla dolumlar dahil edilmemelidir.
Uygun
durumlarda,(örnek X-ışını kontrast maddesi ve inorganik tuzlar içeren parenteral ürünler için) etkin maddenin(lerin)
miktarı da milimol cinsinden ifade edilmelidir. İyot
içeren etkin maddelerin bulunduğu X-ışını kontrast maddelerinde etkin maddenin
miktarına ek olarak her bir ml için iyot miktarı olarak belirtilmelidir.
Parenteral
uygulama öncesinde yeniden çözündürülmesi / sulandırılması gereken tozlar
Ürünün uygulama
öncesinde çözündürülmesi/sulandırılması gereken bir toz olması halinde,
fazlalıklar ya da fazla dolumlar hariç olmak üzere kaptaki toplam etkin madde
miktarı ve ayrıca birkaç sulandırma yöntemi olmadığı müddetçe ya da farklı
son konsantrasyonları meydana getiren farklı miktarlar kullanılmadıkça
sulandırmayı müteakip her bir ml için miktar belirtilmelidir.
Konsantreler
Konsantredeki her
bir ml"deki içeriği ve etkin maddenin toplam içeriği miktar olarak
belirtilmelidir. Konsantrenin bir dizi farklı son konsantrasyonlara göre
seyreltileceği durumlar dışında, tavsiye edildiği şekilde seyreltme işleminin
ardından her bir ml"deki içeriği de dahil edilmelidir.
Transdermal Flasterler
Aşağıdaki kantitatif
ayrıntılar verilmelidir: Her bir flaster için
etkin maddenin(lerin) içeriği, her bir birim
sürede uygulanan ortalama doz ve salım yüzeyinin alanı; (örnek “Her bir flaster, her 24 saatte ortalama25 mikrogram estradiol salımına sahip olan 10
cm2 ebadında bir flasterde 750
mikrogram estradiol içermektedir).
Çok dozlu katı ya da yarı-katı ürünler
Mümkün olduğunda etkin maddenin miktarı her bir birim
doz için, bu mümkün değilse uygun şekilde her bir gram, her bir 100 gram için
ya da yüzde olarak belirtilmelidir.
Biyolojik ürünler
Normal immünoglobulinlerde, IgG
alt-sınıf dağılımı belirtilmelidir.
Aşılarda, her bir birim doz için (örnek 0,5 ml için) etkin madde içeriği
belirtilmelidir. Varsa adjuvanlar da kalitatif ve
kantitatifolarak belirtilmelidir.
Üretim için kullanılan hücre sistem(ler)in
doğası ve - ilgiliyse- “XXX hücrelerinde <rekombinant
DNA teknolojisi ile> üretilmiştir” ifadesi ile birlikte, rekombinant
DNA teknolojisinin kullanımı KÜB"de aşağıdaki
örneklerde verilen tarzda belirtilmelidir:
• “insan diploid (MRC-5) hücrelerinde üretilmiştir”,
• “rekombinant
DNA teknolojisi ile Escherichia coli hücrelerinde üretilmiştir”,
• “tavuk embriyo
hücrelerinde üretilmiştir” ve
• “insan plazması donörlerinden türetilmiştir”.
Bitkisel tıbbi ürünler
Kantitatif beyan Bitkisel Tıbbi Ürünlerin Kalitesine ilişkin
Kılavuz"a uygun olmalıdır (bakınız orijinal kılavuz).
3 FARMASÖTİK FORM
Farmasötik form, Avrupa Farmakopesi standart
terimi ile açıklanmalıdır. Bu bölümde kullanılan terim, Avrupa Farmakopesinde kullanılan terim ile aynı olmalıdır.
Ancak küçük iç ambalaj materyali üzerine bir Avrupa Farmakopesi
kısa standart teriminin kullanıldığı durumlarda bu bölüme parantez içinde kısa
terim eklenmelidir.
Standart terimin verildiği paragrafın dışındaki farklı bir paragrafta,
gerektiği şekilde pH ve ozmolariteye
ilişkin bilgiler de dahil olmak üzere ürün görünümüne ilişkin görsel bir
açıklamanın (örnek renk, işaretler vb.) verilmesi tavsiye edilmektedir;
Örnek:
'Tablet
Bir tarafında “100” işareti
bulunan beyaz, dairesel, düz, eğri kenarlı tabletler”
Çentikli olarak tasarlanmış tabletlerde, tabletlerin tekrarlanabilir
şekilde bölünüp bölünemeyeceğine ilişkin bilgiler verilmelidir. (örnek çentiğin
amacı yalnızca yutmak için tabletin kırılmasını kolaylaştırmaktır, tabletin
eşit dozlara bölünmesi için değildir, tablet eşit yarımlara bölünebilir).
Kullanım öncesinde yeniden sulandırılması gereken
ürünlerde bu kısımda sulandırma öncesindeki görünüm belirtilmelidir. Ürünün
sulandırmanın ardından görünümü, bölüm 4.2"de belirtilmelidir.
4. KLİNİK ÖZELLİKLER
4.1 Terapötik endikasyonlar
Endikasyon(lar)
açık ve özlü biçimde belirtilmeli ve hedef hastalığı ya da durumu tedavi (semptomatik, tedavi edici ya da
hastalığın evrimini veya seyrini değiştiren), önleme (birincil ya da ikincil)
ve teşhis endikasyonu arasında ayırım yaparak
tanımlamalıdır. Uygun olduğu durumlarda, özellikle de hasta popülasyonlarına
ilişkin kısıtlamalar geçerli olduğunda, hedef popülasyonu tanımlamalıdır.
CHMP Kılavuz notlarında veya başvuru dökümanlarında uygun bir endikasyon
olarak belirtilmedikçe çalışma sonuçlarından elde edilen bilgiler endikasyon olarak dahil edilmemelidir. Bir önleme endikasyonunun amacı, sadece genel terimler ile ifade
edilebilir. Bu aynı zamanda hedef popülasyon için de yapılmalıdır.
Sonraki çalışmalardan elde edilen sonuçların
ruhsatlı bir endikasyona ilişkin daha ileri bir tanım
ya da bilgi sağladığı durumlarda kendi başına yeni bir endikasyon
teşkil etmiyorsa söz konusu bilginin bölüm 5.1"e dahil edilmesi düşünülebilir.
KÜB"nin
başka kısımlarında daha uygun olarak ele alınmayan ürünün kullanımına ilişkin
(örnek eşzamanlı diyet tedbirleri, yaşam tarzı değişiklikleri ya da diğer
tedaviler gibi) zorunlu koşullar da ilgili olduğu takdirde dahil edilebilir.
Ürünün örneğin
çocuklar/ergenler gibi spesifik bir yaş grubuna yönelik olduğu belirtildiği
takdirde endikasyon, yaş sınırını ifade etmelidir;
(örnek “X, X yaşından başlayarak <çocuklara>
yöneliktir).
4.2 Pozoloji ve uygulama şekli
Kısıtlanmış tıbbi
reçetelerin söz konusu olduğu durumlarda, bu bölüme bu koşullar belirtilerek
başlanmalıdır.
Her bir uygulama
metodu/yolu ve her bir endikasyon için dozaj açık
şekilde belirtilmelidir.
Uygun olduğu takdirde, (örnek birincil
aşılama ve antibiyotikler için ya da idame dozu için) resmi tavsiyelere atıfta
bulunulmalıdır.
Uygun olduğu takdirde
(yaş aralıkları belirtilerek) örnek çocuklar “ Çocuklarda Tıbbi
Ürünlerin Klinik Araştırmasına ilişkin Kılavuz “CPMP/EWP/462/95” (bakınız
orijinal kılavuz) yetişkinler ve yaşlılar gibi her bir yaş kategorisi
için uygun bir şekilde her bir doz aralığına göre doz tavsiyeleri (örnek
mg, mg/kg, mg/m2) belirtilmelidir.
Doğru
uygulama/kullanım için ilgili kısa talimat da burada verilmelidir. Bölüm 6.6"da
“Kullanılmış bir tıbbi üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel
önlemlere” ilişkin bilgiler hazırlama ve/veya çözündürülmesine yönelik
talimatlar için belirtilmelidir ya da bu bilgiler bölüm 12"de verilmeli ve bu
kısımda bu bilgilere atıfta bulunulmalıdır.
Uygulanabilir ise aşağıdaki
hususlar ele alınmalıdır:
• tavsiye
edilen en yüksel tek günlük ve/veya toplam doz,
• doz
titrasyonu ihtiyacı,
• normal kullanım süresi
ile kullanım süresi üzerindeki kısıtlamalar ve -eğer geçerliyse-ilacı azaltma
ihtiyacı ya da tedavinin kesilmesi yönündeki tavsiyeler,
• dozlardan
biri ya da birden fazlası atlandığı takdirde alınacak tedbirlere ilişkin
tavsiyeler,
• belli
bazı advers ilaçetkilerinin
engellenmesi için, bölüm 4.4"e atıf ile önleyici tedbirlere
(örnek antiemetiklerin
uygulanması) ilişkin tavsiyeler,
• gıda
alımı ile ilişkili olarak ürünün alınması,
• uygun
şekilde tedavi süreçleri arasında bırakılması gereken zaman aralıklarına
ilişkin bilgiler ile birlikte tekrar kullanıma ilişkin
tavsiyeler ve
• KÜB"ün diğer uygun
kısımlarına (örn. 4.4,4.5,4.8, 5.1, 5.2) atıf
ile spesifik doz ayarlamalarını gerektiren etkileşimler.
Söz konusu
ürün ile ilgili olduğu durumlarda aşağıda verilen türde bir kayıt yer
almalıdır: “Bu tıbbi ürünün potensi, <icad edilen ismi> birimleri cinsinden ifade
edilmektedir. Bu birimler, diğer müstahzarlarının potensi ifade edilmesi için kullanılan birimler ile
karşılıklı dönüştürülemezler”.
Özel popülasyonlara
ilişkin ek bilgiler
Böbrek/karaciğer
yetmezliği bulunan popülasyonlar, geriyatrik ya da pediyatrik hastalar vb gibi özel
popülasyonlara ilişkin mevcut bilgiler burada sunulmalıdır.
Böbrek/karaciğer
yetmezliği
Aşağıdaki durumlar
ile ilgili olarak, spesifik hasta gruplarındaki dozaj ayarlamaları
belirtilmelidir:
• böbrek yetmezliğinde tavsiye edilen doz:
böbrek yetmezliğine ilişkin klinik çalışmaların biyokimyasal göstergelerine
yönelik sonlardırma değerleri ve bu çalışmaların
sonuçları ile mümkün olduğunca uyumlu olmalıdır,
• Çalışmalara
dahil edilmiş hastalara göre belirlenmiş (örnek alkole bağlı siroz gibi)
karaciğer hastalıkları ve çalışmalarda kullanılan, (örnek Child-Pugh puanı/hastaların derecesi gibi tanımlamalar )
• Diğer
eşzamanlı hastalıklar,
Tıbbi ürün
konsantrasyonları da dahil olmak üzere örneğin klinik semptomların ve
belirtilerin izlenmesinden ve/veya laboratuvar araştırmalarından hareketle
oluşturulan doz ayarlamasına ilişkin tavsiyeler uygun olduğu takdirde
belirtilmelidir.
Pediyatrik popülasyon
Tıbbi ürünün çocuklar üzerinde
kullanılacağı durumlarda “pediyatrik hastalar”
başlıklı spesifik bir alt bölüm oluşturulmalıdır.
Örneğin ICH
E11 kılavuzuna göre(bkz.orijinal kılavuza),
farklı çocuk alt-popülasyonları için bilgi verilmelidir.
Yaş sınırları eldeki dökümantasyonun değerlendirmesini yansıtmalı ve farklı bir
dozun tavsiye edildiği yaş aralıkları ile ilişkili olmalıdır. Verilen bilgiler,
tatmin edici bir etkinlik ve güvenliliği gösterilmiş olduğu yaşlar ile ilişkili
olmalıdır. Erken doğmuş ve zamanında doğmuş yeni doğanlar ile ilgili
olarak gerekiyorsa bilgiler gebelik süresi ya da gebelik sonrası yaş
dikkate alınarak yazılmalıdır.
İncelenen ve tatmin
edici bulunan doz çizelgesi bu kısımda verilmelidir. Eldeki pediatrik formülasyonlar dikkate alındığında doz, optimal olarak
hangisi ile tespit edildiğine bağlı olarak ağırlık ya da vucut yüze alanı ile ilişkili olabilir (örnek 2-4 yaş
çocuklar, 1mg/vücut ağırlığı b.i.d. bir hafta süreyle
(yetişkin dozuna kadar))
Pediyatrik endikasyon onaylanmamışsa “pediyatrik
hastalar” alt-başlığı altında aşağıdaki metnin kullanılması tavsiye
edilmektedir:
a. Güvenlilik ve/veya etkinliğe ilişkin nedeniyle bu yaşının <üzerinde>
olan çocuklarda X"in kullanılması
tavsiye edilmemektedir (bölüm 5.1 ve/veya 5.2"ye atıf yapılabilir).
b. Çocuklar üzerinde kullanım ile ilgili deneyimler
sınırlıdır. Çocuklar üzerinde kullanım ile ilgili deneyim
yoktur. Bkz. bölüm 4.4 ve 5.2.
c. “Çocuklarda kullanım - <İcat edilmiş
isim>"in çocuklarda kullanılması ile ilgili bir endikasyon
yoktur (endikasyonun bu popülasyon ile ilgili
olmadığı durumlarda).
d. “X çocuklarda kontrendikedir”
(kısım 4.3"e atıf ile birlikte)
Ürün pediyatrik popülasyon üzerinde incelenmemişse ya da pediyatrik kullanıma yönelik onayın dayandırılabileceği
yeterlikte veri yoksa, daha ayrıntılı veriler temin edilene kadar tıbbi ürünün pediyatrik yaş grubunda kullanılmasının tavsiye edilmediği
belirtilmelidir. Mevcutsa bu tavsiyenin nedenine ilişkin ve pediyatrik
yaş gruplarında kullanıma ilişkin ek bilgiler de, bu kısıma
bir atıf ile birlikte uygun şekilde bölüm 4.4, 5.1 ya da 5.3"e dahil
edilebilir.
Pediyatrik
yaş grupları ile ilgili bu türden bildirimler şeffaf olmalı ve eldeki verileri
yansıtmalıdır.
Bir tıbbi ürünün
“yetişkin formülasyonu"nun” çocuklarda kullanıma
yönelik bir endikasyon ve pozoloji
içerdiği ya da en azından çocuklarda kullanıma yönelik pozoloji
tavsiyelerini içerdiği ve gerektiği gibi gerekçelendirilmiş bilimsel temeller üzerinde
yeterli bir pediatrik formülasyonun geliştirilemediği
özel durumlarda (örnek bir yetişkin formülasyonundan pediyatrik kullanım için bir formülasyon
hazırlanmasının gerekli olduğu bir durumda) o anda hazırlamaya ilişkin
talimatlar, kısım 4.2"de bir atıf ile birlikte, kısım 6.6"ya dahil edilmelidir.
Bu bilgiler Ruhsat Sahibi tarafından, çocuklarda kullanıma yönelik bu türden o
anda hazırlanan preparatların kalitesinin, güvenliliği ve etkinliğinin
iyileştirilmesi amacı ile temin edilmelidir.
4.3 Kontrendikasyonlar
Güvenlilik ile
ilgili nedenler, yani kontrendikasyonlar nedeniyle
tıbbi ürünün verilmemesinin gerektiği durumlar bu kısmın konusudur. Bu gibi
koşullar belirli klinik teşhisleri, eşzamanlı hastalıkları,
demografik faktörleri (örnek cinsiyet, yaş) ya da yatkınlıkları (örnek metabolik ya da immünolojik faktörler, söz konusu ilaca ya
da ilaç grubuna karşı daha önceden verilmiş advers
etkileri) içerebilir. Durumların belirsizliğe yer bırakılmaksızın kapsamlı ve
açık bir şekilde anlatılması gerekmektedir.
Ya verilere ya da
güçlü teorik nedenlere dayalı olarak eşzamanlı ya da ard
arda kullanılmaması gereken diğer ilaçlar ya da ilaç grupları belirtilmelidir.
Mümkünse, bölüm 4.5"e atıfta bulunulabilir.
Genel olarak, klinik
deneme programında incelenmeyen hasta grupları güvenililik
ile ilgili bir konu (örnek böbrek yetmezliği bulunan hastalarda böbrek yoluyla
atılan ilaçların dar bir terapötik doz aralığında kullanılması)
önceden kestirilemediği müddetçe, bölüm 4.4"te ve bu bölümde belirtilmelidir.
Ancak hastalar güvenlilik ile ilgili ciddi kontraendikasyon
gerekçeleri nedeniyle çalışmalardan çıkarılmışlarsa bu hastaların bu kısımda
belirtilmesi gerekir. Bölüm 4.5"e de atıfta bulunulmalıdır.
Yalnızca gebelik
durumu kontrendikasyon ise burada belirtilmelidir.
Bölüm 4.6"ya da bir atıfta bulunulmalı ve ilişkilendirilerek konu hakkında
daha ayrıntılı bilgi verilmelidir.
Yardımcı maddelerden
ya da üretim sürecinin getirdiği kalıntılardan herhangi birine karşı aşırı
duyarlılık, belli bazı yardımcı maddelerin mevcut olmasından kaynaklanan kontrendikasyonlar ile birlikte dahil edilmelidir (Bkz. Beşeri
tıbbi ürünlerin ambalaj ve kullanma talimatındaki yardımcı maddelere
ilişkin Kılavuz).
Bitkisel tıbbi
ürünler ile ilgili olarak, aynı familyadan başka bitkileri ya da aynı bitkinin
başka kısımlarına da kapsayacak şekilde gelişen aşırı duyarlılık bir kontrendikasyon olarak belirtilmelidir.
4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri
Uyarı ve önlemleri sırası verilen
güvenlilik bilgilerinin önemine göre belirlenmelidir.
Bu bölümün tam
içeriği her bir ürün için ve söz konusu ürünün tedavi etmeyi amaçladığı terapötik koşullar için farklı olacaktır. Ancak, spesifik
olarak ürünle ilgili oldukları durumlarda aşağıdaki hususların dahil edilmesi
önerilir. Tıbbi ürünün kullanımının kontrendike
olduğu hasta grupları yalnızca bölüm 4.3"te belirtilmeli ve burada tekrar
edilmemelidir. Aşağıda belirtilen özellikler verilmelidir:
• Özel
kullanım koşulları yerine getirildiği takdirde tıbbi ürünün kullanımının
uygun olduğu koşullar,
• Yaşlılar
ve çocuklar gibi, ürün ya da ürün sınıfı ile ilişkili olan ve normal kullanım
koşulları altında meydana gelebilecek advers etkiler
ile karşılaşması muhtemel olan özel hasta grupları, örneğin belirli yaş
grupları, böbrek ya da karaciğer yetmezliği (hafif, orta veya şiddetli olmak
üzere yetmezliğin derecesi de dahil olmak üzere) veya kalp yetmezliği (New York
Kalp Cemiyeti"nin (NYHA) sınıflandırması da dahil olmak üzere) bulunan
hastalar,
• Hastaların tümünün
belirli bir advers etki riskini taşıdığı ama bu
etkinin görülme sıklığının ya da şiddetinin belirli popülasyonlarda
farklılık gösterdiği durumlar,
• Doktorların
dikkatten kaçırmamalarını gerektiren ciddi advers
etkiler, bu etkilerin meydana gelebileceği durumlar ve gerekli olabilecek
tedbirler ( örn. acil durumda resüsitasyon),
• Bir
advers etkinin sonuçlarının özellikle ciddi olduğu
ve/veya sık ortaya çıktığı durumlarda, bu durum ilgili açıklamanın bu kısmın en
başında sunulması ile vurgulanabilir,
• Tıbbi
ürünün uygulamaya başlanması (örnekin ilk doz
etkileri) ya da kesilmesi (örnek rebound,
yoksunluk etkileri) ile ilişkili riskler mevcutsa bu riskler önlemeye
yönelik gerekli tedbirler ile birlikte bu kısımda belirtilmelidir,
• Risk
altındaki hastaların belirlenmesi ve riskin gerçekleşmesinin önlenmesi için
veya zararlı koşulların başlangıcının ya da kötüye gitmesinin erkenden
tespit edilebilmesi için alınabilecek olan tedbirler. Ciddi bir advers etkinin erken uyarısına ait semtomlar
ya da belirtilerin farkında olunması gerekiyorsa bu yönde bir açıklama
eklenebilir. Spesifik klinik ya da laboratuvar izlemesine yönelik bir ihtiyaç
varsa bu durum belirtilmelidir. Eğer bu tür koşullar altında dozun azaltılması
öneriliyorsa ediliyorsa bu öneri bölüm 4.2"ye dahil edilmeli ve burada bu
öneriye atıfta bulunulmalıdır. Genelde kombinasyon kullanımından sakınılması gereken
durumlarda klinik açıdan önemli etkileşimler bölüm 4.5"e atıf yapılarak
burada belirtilmelidir,
• Yardımcı
maddeler ya da üretim sürecinin getirdiği kalıntılar ile ilgili gerekli
uyarılar.
Sıradışıdurumlarda, güvenlilikile ilgili özellikle önemli olan bilgiler “bir
kutu içinde” kalın yazı ile yer alabilir.
Bu kısımda açıklanan
ya da burada belirtilen koşullardan kaynaklandığı bilinen advers
etkiler de bölüm 4.8"e dahil edilmelidir.
İmmünolojik ürünlerle
ile ilgili olarak bu tür ürünlere temas eden ve bunları hastalara uygulayan
kişilerin alması gereken özel tedbirler ve hasta tarafından alınması gereken
tedbirler belirtilmelidir.
Biyolojik test ile
mevcut spesifik etkileşimler, (örnek Coombs testi ile
beta-laktamlar arasındaki etkileşimler) uygun olduğu
takdirde belirtilmelidir.
Gebelik ve laktasyon, araç sürme ve makine kullanma üzerine etkileri
ile ilgili uyarı ve önlemlerin açıklamaları ve etkileşimlerin diğer yönleri,
sırasıyla kısım 4.6, 4.7 ve 4.5"te ele alınmalıdır.
4.5Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri
Bu bölümde,
etkileşimler üzerine özel bir vurgu yapılarak tıbbi ürünün farmakodinamik
özelliklerine ve in vivo farmakokinetik çalışmalarına dayalı olarak klinik açıdan
önemli etkileşimlerin meydana gelme potansiyeline ilişkin bilgiler verilmeli ve
bu bilgilerin sonucunda söz konusu tıbbi ürünün kullanımı ile ilgili bir
tavsiyede bulunulmalıdır. Bu, bir gösterge (“prob”)
madde üzerindeki bir etkinin, gösterge (prob) ile
aynı farmakokinetik özelliğe sahip olan başka tıbbi
ürünlere uyarlanması bakımından önemli olan in vivo etkileşim
sonuçlarını da içermelidir.
Söz konusu tıbbi
ürünün kullanımını etkileyen etkileşimler ilk önce verilmeli ve bunun ardından
başka tıbbi ürünlerin kullanımı üzerinde klinik açıdan önemli değişikliklere
neden olan etkileşimler belirtilmelidir.
KÜB"ün
diğer kısımlarında atıfta bulunulan etkileşimler burada açıklanmalı ve başka
kısımlarda bu kısma atıfta bulunulmalıdır.
Sunum sırasında önce
kontrendikasyonlu kombinasyonlar, sonra eşzamanlı
kullanımın tavsiye edilmediği durumlar gelmeli ve bunları diğerleri
izlemelidir.
Klinik açıdan önemli
olan her bir etkileşim için aşağıdaki bilgiler verilmelidir:
a.
Öneriler: Bunlar şu şekilde olabilir:
• eşzamanlı
kullanımın kontrendikasyonları (bölüm 4.3"e atıfta
bulununuz),
• önerilmeyen
eşzamanlı kullanım (bölüm 4.4"e atıfta bulununuz) ve
• doz
ayarlaması da dahil olmak üzere önlemler (bölüm 4.2 ve 4.4"e atıfta
bulunulmalıdır); bu önlemlerin gerekli olabileceği spesifik durumlar
belirtilmelidir. Gerçekte kullanılacak doz tavsiyesi için bölüm 4.2"ye atıfta
bulunulmalıdır.
b. Plazma düzeyleri üzerindeki ve ana bileşiklerin ya da
etkin metabolitlerin eğri altında kalan
alanları (EAA) ve/ veya laboratuvar bulguları üzerindeki klinik
belirtiler ve etkiler.
c.
Biliniyor ise mekanizma.
İn vivo olarak incelenmeyip in
vitro çalışmalardan hareketle tahmin edilen
ya da başka durumlardan veya çalışmalardan hareketle öngörülebilen etkileşimler
eğer tıbbi ürünün kullanımında bir değişikliğe yol açıyorsa bölüm 4.2 ya da
4.4"e atıf ile birlikte açıklanmalıdır.
Bu bölümde klinik
açıdan önemli bir etkileşime neden olan bir tıbbi ürün (örnek enzim inhibitörü
ya da indükleyici) kesildiğinde meydana gelen etkileşimin süresi
belirtilmelidir. Sonuç olarak doz ayarlaması gerekebilir. Müteakip olarak
ilaçlar kullanılırken bir vücuttan temizlenme (washout) süresine
yönelik ihtiyaç varsa bu da belirtilmelidir.
Bitkisel tıbbi
ürünler, gıdalar ya da tıbbi amaçlarla kullanılmayan ancak farmakolojik olarak
etkin olan maddeler ile gerçekleşebilecek etkileşimler gibi önemli etkileşimler
ile ilgili önemli bilgiler de verilmelidir. Farmakodinamik etkileri ile ilgili
olarak klinik açıdan önemli bir durumun (örnek potansiyalizasyon)
olasılığının bulunduğu durumlarda bu belirtilmelidir.
Bir etkileşimin olmadığını gösteren sonuçlar eğer
reçeteyi yazan doktorun göz önünde bulundurması gereken bir husus ise yalnızca
burada belirtilmelidir.
Eğer hiçbir etkileşim çalışması yapılmamışsa bunun da açık bir şekilde
belirtilmesi gerekir.
Özel popülasyonlara
ilişkin ek bilgiler
Bir etkileşimin etkisinin daha şiddetli olacağı ya da bir etkileşimin
büyüklüğünün daha fazla olmasının beklendiği böbrek fonksiyonunda bozulma
bulunan hastalar (ana atılım yolunun böbrek itrahı
olduğu durumlarda), pediyatrik hastalar, yaşlılar vb.
gibi hasta grupları bu bilgiler burada verilmelidir. Tıbbi ürünün çocuklarda endikasyonu varsa ve etkileşim çalışmaları yalnızca
yetişkinler üzerinde gerçekleştirilmişse bu bilgi eşzamanlı kullanıma ilişkin
tavsiyeler ile birlikte verilmelidir.
Pediyatrik
popülasyon
Özel bir yaş grubuna özgü olan bilgiler burada verilmelidir.
Çocuklara özgü olan etkileşimlerin mevcut olduğu
durumlarda bu bilgi “pediyatrik hastalar” alt başlığı
altında burada verilmelidir. Bir ilacın enzimler üzerindeki genel etkileri
muhtemelen yetişkinlerde ve çocuklarda aynıdır. Ancak bir farmakokinetik
etkileşimin sonucu olarak meydana gelen ilaca maruz kalma koşulları ve klinik
sonuçları yetişkinler ile çocuklar arasında farklılık gösterebilir. Bu nedenle
etkileşim çalışmaları yetişkinler üzerinde gerçekleştirilmişse reçeteyi yazan
doktor açısından önemli olduğu düşünüldüğü takdirde “Etkileşim çalışmaları
yalnızca yetişkinler üzerinde gerçekleştirilmiştir” ifadesine yer verilmelidir.
Bu özellikle herhangi bir spesifik doz önerisinde bulunulduğu zaman önemlidir.
Aynısı farmakodinamik ilaç etkileşimleri için de geçerlidir.
Gıdalar ile gerçekleşen ve bir besinin ya da spesifik
bir gıdanın eşzamanlı kullanımına ilişkin bir tavsiyede bulunulmasına yol açan
etkileşimlerin söz konusu olduğu durumlarda mümkünse bu bilginin öneride
bulunulmasına neden olan çalışma koşulları ile karşılaştırmalı olarak diyetleri
tamamen farklı olabilecek olan çocuklar (özellikle de yeni doğanlar ve
bebekler) açısından (yeni doğanların diyeti %100 sütten oluşurken bu oran yetişkinlerde
%0 olabilir) önemli olup olmadığı belirtilmelidir.
Hiçbir etkileşim çalışması yapılmamışsa bunun da açık bir şekilde
belirtilmesi gerekir.
4.6 Gebelik ve laktasyon
Genel tavsiye
“Gebelikte Kontrendike” olma durumu insanlardan
elde edilen (teratojenite ya da fötotoksisite)
verileri ile ya da güçlü klinik dışı veriler ile desteklenmelidir. Gebelik ya
da emzirme dönemine dair kontrendike bir durum berlirtildiği takdirde bu bölüm 4.3"e dahil
edilmelidir.
Ruhsat sahibi gebelik ya da emzirme döneminde olan kadınlarda ve çocuk
doğurma potansiyeli bulunan kadınlarda kullanıma yönelik tavsiyelerin
nedenlerini belirtmelidir.
Aşağıdaki hususlar belirtilmelidir:
Çocuk doğurma
potansiyeli bulunan kadınlar/Doğum kontrolü
Tıbbi ürünün çocuk doğurma potansiyeli bulunan
kadınlarda kullanımına ilişkin öneriler gebelik testi ve doğum kontrolüne
ilişkin öneriler de dahil olmak üzere uygun şekilde verilmelidir. Tedavi
sırasında ve tedavinin sonlandırılmasının ardından belirli bir süre boyunca
hastalar ya da hastaların partnerleri için etkili bir doğum kontrolünün gerekli
olduğu durumlarda bunun temel açıklaması bu kısma ilave edilmelidir (bkz. Ek
1).
Gebelik dönemi
Klinik dışı veriler ile ilgili olarak,
• Bu kısma yalnızca
üreme çalışmalarının sonuçları dahil edilmelidir. Ürünün test edilmiş olduğu
türler eğer bir kılavuz tarafından tavsiye edilen türlerden farklı iseler
belirtilebilirler. Diğer ayrıntılar bölüm 5.3"te verilmelidir.
• Klinik dışı toksisite çalışmalarının sonuçları gerekli değildir ve eğer
bir ürünün insanlarda teratojenik olduğu ya da
insanlarda güvenli olduğu biliniyorsa belirtilmesine gerek yoktur.
Klinik veriler ile
ilgili olarak,
• Bu
kısım uygun olduğu takdirde embriyoda, fetusta, yeni
doğanlarda ve gebe kadınlarda bildirilen ilgili advers
olaylara ilişkin kapsamlı bilgiler içerebilir. Bu tür olayların sıklığına
(örnek doğum kusurlarının sıklığına) ilişkin bilgi mevcutsa
belirtilebilir.
• Bu
kısımda, gebelikte herhangi bir advers olay
bildirilmemişse insanlarda kullanıma ilişkin deneyimin kapsamı belirtilmelidir
(deneyim yok, sınırlı deneyim gibi).
Sonuç olarak
paragraf şunları içermelidir:
a) Uygun
olduğu durumlarda sıklığa ilişkin bilgiler ile birlikte insanlar üzerinde
gebelik dönemindeki deneyimlere ilişkin
klinik veriler,
b) Gebelik
döneminde söz konusu tıbbi ürüne maruz kalma ile ilişkilendirilen riskin
değerlendirilmesi için önem taşıyan ürün geliştirme çalışmalarının sonuçları.
Bu paragrafta yalnızca şekil bozukluğu etkileri, fötotoksik
etkiler ve yeni doğan etkileri belirtilmelidir. Uygun olduğu takdirde diğer
ayrıntılar bölüm 5.3"e ilave edilmelidir,
c) Tıbbi
ürünün gebelik süresinin farklı dönemlerinde kullanımına ilişkin öneriler. Bu
önerilerin nedenleri bir cümle ile açıklanmalıdır,
d) Uygun
olduğu takdirde (örnek fetal ultrason, yeni doğanın
spesifik biyolojik ya da klinik gözetimi gibi önemli spesifik gözlemlerde de
dahil olmak üzere) gebelik döneminde ilaca maruz kalmanın yönetimine ilişkin
tavsiyeler,
Çapraz referanslar
uygun şekilde, bölüm 4.3, 4.4 ve 4.8"e dahil edilebilir.
Bu kısmın yazım
tarzına ilişkin örnekler Ek 1"de verilmiştir.
Laktasyon dönemi
Mümkünse
çalışmaların etkin maddenin ve/veya onun metabolit(ler)inin insan sütüne geçişine ilişkin sonuçları da dahil
olmak üzere (pozitif/negatif vücuttan atılım, süt/serum oranı) klinik veriler
belirtilmelidir. Diğer ayrıntılar bölüm 5.2"ye dahil edilmelidir. Mevcutsa yeni
doğanların emzirilmesinde karşılaşılan advers
olaylara ilişkin bilgiler de dahil edilmelidir.
Tedavinin ya da
emzirmenin durdurulmasının tavsiye edildiği durumlarda emzirmenin
durdurulmasına ya da sürdürülmesine ve/veya tedavinin durdurulmasına ya da
sürdürülmesine yönelik tavsiyeler verilmeli ve tavsiyenin nedeni
belirtilmelidir.
Hayvanlar üzerindeki
çalışmaların etkin maddenin ve/veya onun metabolit(ler)inin süte geçmesine ilişkin sonuçları yalnızca
insanlara ilişkin verilerin mevcut olmadığı durumlarda verilmelidir.
Bu kısımda
kullanılması gereken yazım tarzının örnekleri Ek 3"te verilmiştir.
Üreme yeteneği (fertilite)
İnsanlar üzerinde ya
da klinik dışı üreyebilirlik çalışmalarından elde
edilmiş verileri mevcut değilse, üreme yeteneğinin ele alınmasına gerek yoktur.
Tıbbi ürünün erkek ya
da dişilerin üreyebilirlikleri üzerindeki olası
etkilerine ilişkin temel bilgiler bu kısma dahil edilmelidir.
Paragraf şunları
içermelidir:
a) Mevcutsa
klinik veriler,
b) Mevcutsa
klinik dışı toksisite çalışmalarının önemli sonuçları
(bu sonuçlar özellikle de tahmin değeri ile ilgili olarak toksikologlar ile
tartışılacaktır). Diğer ayrıntılar bölüm 5.3"e dahil edilmelidir.
c) Tıbbi
ürünün gebeliğin planlandığı ama üreyebilirliğin
tedaviden etkilenebileceği dönemde kullanımına ilişkin tavsiyeler.
Gerekiyorsa atıflar
uygun şekilde bölüm 4.3"e dahil edilebilir.
4.7 Araç
ve makine kullanımı üzerindeki etkiler
Farmakodinamik
özelliklere, bildirilen advers etkilerin ve/veya ilgili
hedef popülasyon üzerinde gerçekleşen ve araç ya da makine kullanımı ile
ilişkili performansı konu alan spesifik çalışmalara dayalı olarak tıbbi ürünün
bu kabiliyetler üzerine;
a) Hiç
bir etkisinin olmadığını ya da önemsenmeyecek bir düzeyde etkisinin olduğunu,
b) Az
ya da orta düzeyde etkisinin olduğu ya da
c) Önemli
etkisinin olduğu belirtilmelidir. Aynı zamanda hastalığında tek başına bu
kabiliyetler üzerindeki etkisi tartışılmamalıdır.
b ve c durumlarında
özel kullanım uyarıları/önlemleri belirtilmelidir.
4.8 İstenmeyen etkiler
Bu bölümde en az
makul şüphe uyandırabilecek klinik denemelerden, pazarlama sonrası
çalışmalardan ya da tıbbi ürüne atfedilen spontan
raporlardan elde edilen tüm advers etkilere,
gözlemlenen tüm advers olayların eldeki en iyi
kanıtlarına ilişkin değerlendirmeye ve sebep, şiddet ve sıklık değerlendirmesi
ile ilgili tüm olgulara dayalı olarak kapsamlı bilgi verilmelidir. Bu bağlamda,
örneğin klinik denemelerdeki karşılaştırmalı meydana gelme sıklıklarına ya da
epidemiyolojik çalışmalardan elde edilen bulgulara ve/veya bireysel raporlardan
elde edilen nedensellik değerlendirmelerine dayalı olarak en azından muhtemel
bir sebeb sonuç ilişkisi içeriyorlarsa tüm advers etkiler KÜB"e dahil
edilmelidir. En azından şüpheli bir sebeb sonuç
ilişkisi içermeyen advers olaylar KÜB"de
belirtilmemelidir.
Bu kısmın tamamının
özlü ve spesifik bir dil ile yazılması önemlidir ve bu kısım spesifik advers etkilerin yokluğuna ilişkin savlar, aşağıda
belirtilenler dışında karşılaştırmalı sıklığa ilişkin ifadeler ya da genel
olarak iyi tolere edilebilirliğe ilişkin ifadeler ve
benzeri bilgiler içermemelidir. Sebebiyete ilişkin kanıt eksikliği ile ilgili
ifadeler yararlı değildir dahil edilmemelidir.
Açık ve kolay
erişilebilir bilgi temin edilmesi için bu kısım aşağıdaki tavsiyelere göre
yapılandırılmalıdır:
a. Çoğu
ürün için genel bir tarif gerekli olacaktır. Bu tarifte en şiddetli ve/veya en
sık görülen advers etkilerin neler olduğu
belirtilmelidir. Bu tarif, tablo(lar) halinde sunulan
ayrıntılı ve spesifik bilgilerden önce gelmelidir (bkz. Aşağıda). Mümkün olduğu
kadar kısa olması gereken bu tarif, tedavi edilen hastaların advers etkiler ile karşılaşması beklenen genel yüzdesine
ilişkin bir tahmin ile başlamalıdır. Bu bilgi, sunulan rakamlar ile tutarlı
olmalı ve örneğin “iyi tolere edilen”, “advers etkiler normalde ender görülür” vb. gibi genel
ifadeler içermemelidir. (Hedef popülasyona ilişkin genel ve organ spesifik
görülme sıklığını ele alan) kabul edilebilir ifadelerin örnekleri aşağıda
verilmiştir:
“Hastaların yaklaşık
%15"inde advers etkiler ile karşılaşılması
beklenmektedir. Bunlar temel olarak doza bağlıdır ve tıbbi ürünün farmakolojik
etkilerinden kaynaklanmaktadır.” ya da
“Advers etkiler ile seyrek karşılaşılmaktadır (<1/1,000).
Tedavinin başında epigastrik ağrı, mide bulantısı,
ishal, baş ağrısı ya da baş dönmesi meydana gelebilir: Bu etkiler genellikle
hafif düzeydedir ve tedavi sürdürüldüğü takdirde birkaç gün içinde kaybolur
(ayrıca bkz. aşağıda kısım (c).”
“En yaygın olarak
rapor edilen advers etkiler baş dönmesi ve baş
ağrısıdır ve her ikisi de hastaların yaklaşık %6"sında ortaya çıkmaktadır.”
“Tedavi
edilen hastaların yaklaşık %30"unda advers etkiler
ile karşılaşılmaktadır: Bu etkiler genellikle tedavinin başlamasının ardından
ilk üç ay içinde görülürler. Örneğin gastrointestinal
etkiler ve baş ağrısı gibi doz ile ilişkili advers
etkiler bazen dozun azaltılması yoluyla hafifletilebilir (ayrıca bkz. aşağıda
kısım (c).”
b. MedDRA sistem organ sınıfı (SOC)"na
göre advers etkilere ilişkin tek bir tablo
kullanılmalıdır. Sistem organ sınıfları Ek 2"de gösterilen sıra ile
sunulmalıdır. Advers etki tarifleri MedDRA terminolojisindeki en uygun olanına
dayandırılmalıdır. En düşük terim sınıfı ya da yüksek sınıflı terimler gibi sıradışı grup terimlerinin kullanılmasının uygun
olabileceği örnekler olsa da advers etkiler, tercih
edilen terim düzeyinde olacaktır. Genel bir kural olarak herhangi bir advers etki hedef organ ile ilişkili en uygun SOC ile
verilmelidir. Örneğin “Karaciğer fonksiyon testi anormal”, “Araştırmalar”
başlıklı SOC yerine “Hepato-bilier bozukluklar” başlıklı SOC altında verilmelidir. Her bir
sistem organ sınıfı içinde advers etkiler, aşağıdaki
kural kullanılarak, en sık görülen reaksiyonlar başta gelmek üzere sıklık
derecesini belirten başlıkları altında sıralanmalıdırlar:
Çok yaygın (³1/10);
yaygın (³1/100 ila <1/10); yaygın olmayan (³1/1,000 ila <1/100);
seyrek (³1/10,000 ila <1/1,000);
çok seyrek (<1/10,000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin
edilemiyor).
Sıklık gruplandırmalarının
her birinin tarif edilmesi için kullanılan adlar, her bir resmi dilde yerleşik
olan standart terimleri takip etmelidir. Her bir sıklık gruplandırması içinde advers etkiler, en şiddetliden en az şiddetliye doğru bir
sıra ile sunulmalıdır.
İzole/bireysel
vakalar/raporlar ifadeleri kullanılmamalıdır. Eğer spesifik bir advers etki için sıklık tahmin edilemiyorsa ya da bir
sıklık kategorisi seçilemiyorsa, “bilinmiyor” şeklinde ek bir sıklık kategorisi
de eklenebilir.
Herhangi bir advers etkinin tayin edileceği sıklık kategorisinin seçimi,
bir hastada spesifik bir advers olayın bildirilmiş
olduğu durumlarda bu spesifik advers olayın
tanımlanmış gözlem süresi içinde tespit edilmesini, rapor edilmesini ve en
azından “olası” bir etki olarak değerlendirilmesini sağlayacak bir şekilde
tasarlanmış olan bir çalışmadan (klinik deneme ya da epidemiyolojik çalışmadan)
elde edilen sıklık verilerine dayandırılır. Bu genellikle yeterli veri
toplanmasını ve nedensenlik değerlendirme
yöntemlerinin kullanılmasını gerektirir. Bu durumda, standart istatistiksel
yöntemler kullanılarak ve verilerin niteliği (pay, payda, zaman boyutu) göz
önünde bulundurularak ham sıklık oranına ilişkin bir nokta tahmininin ve bunun
güven aralığının hesaplanması mümkündür. Nokta tahmini, bir advers
etkinin bir sıklık kategorisine tayin edilmesi için kullanılmalıdır.
Sıklık kategorisi
seçiminin birden fazla uygun çalışmaya dayandırıldığı durumlarda, eğer advers etkinin tespiti için daha spesifik bir yöntem
kullanılmamış ve dolayısıyla uygun çalışmalar arasında tam bir analiz ve
benzeri açık şekilde daha yüksek bir geçerliliğe sahip olan bir tahmin ortaya
konmamışsa, en yüksek sıklığı temsil eden kategori seçilmelidir. Her bir advers etki için seçilecek kategori (plaseboya
ya da başka bir karşılaştırıcıya göre hesaplanan) farklılıkları değil, ham
sıklık oranlarını temsil etmelidir.
Bir spontan rapor sisteminden alınan raporlama oranlarına
dayalı olan sıklıklar, hiçbir durumda bir sıklık kategorisinin seçiminde
kullanılmamalıdır. Spontan raporlar ile tespit edilen
bir advers etkinin dahil edilmesine karar verildiği
takdirde, bu advers etkinin tespit edilebildiği
yeterli şekilde tasarlanmış her bir çalışma incelenmelidir. Eğer bu
çalışmalardan hareketle sıklık oranına ilişkin geçerli bir tahmin
yapılamıyorsa, “Bilinmiyor” sınıflandırması kullanılmalıdır. Bir tıbbi ürünün
çeşitli galenik/farmasötik formülasyonlarının mevcut olduğu durumlarda, sıklık
kategorilerinin değerlendirilmesi için uygun formülasyonlara
yönelik uygun klinik deneme verileri (örn. çeşitli
oral ya da enteral formülasyonlar)
birleştirilebilir. Bu, daha sağlam sonuçların elde edilmesini amaçlamaktadır.
Farklı uygulama biçimlerinin söz konusu olduğu durumlarda (örn.
enteral, parenteral, inhalasyon vb.) bu uygulama biçimleri ayrı ayrı ele
alınmalıdır.
Klinik denemelerden
elde edilen ve maruz kalan her 1.000 hasta için kesir ile ifade edilen (sıklık
oranları, ilişkili güven aralıkları) advers etkinin
sıklık tahminlerine ilişkin tanımlanmış sıklık kategorilerine tayin amacı
gütmeyen bir tablo, ancak belli bazı riskler ve bu riskler ile ilişkili sıklık
tahminleri hakkında bilgilendirilecek olan hasta ve/veya reçete yazan açısından
özellikle önemli olduğu takdirde dahil edilebilir. Bu gibi durumlarda verilerin
havuza toplanmış çalışma sonuçlarına ya da pazarlama sonrası gerçekleştirilen
geniş hedefli çalışmalara dayandırılması tercih edilmektedir.
Verilerin plasebo kontrollü bir denemeden ya da bir maruz kalmamış
bir grup içeren bir çalışmadan elde edildiği ve tıbbi ürüne atfedilen oran
farkının taban çizgisi (başlangıç) sıklık oranından daha küçük olduğu
durumlarda ve eğer advers etkinin önemli olduğu
düşünülüyorsa bir dipnotta geçmişteki (background) görülme sıklığı
verilebilir ya da sonuçlar ek bir sütunda ya da ayrıca bir tabloda sunulabilir.
Daha kesin
sıklıkların ifade edildiği bu gibi istisnai durumlarda rakamsal verilerin nasıl
elde edildiğini açıklayan bir dipnot eklenmelidir. Rakamların elde edilmesinde
kullanılan yöntemler farklılık göstereceklerdir ama bu yöntemler söz konusu koşullara
uygun olmalıdırlar. Açıklamada örneğin şunlar yazabilir:
“x
sayıda hastanın tıbbi ürünü kullandığı ve y sayıda hastanın plaseboyu
kullandığı, plasebo sıklığının z olduğu klinik
denemelerden elde edilerek havuza toplanan verilerden hareketle, plasebo ile karşılaştırmalı olarak aşırı görülme sıklığı”,
“x sayıda hasta
üzerinde uygulanan bir çalışma sonrası gözlemlenen şüpheli advers
etkinin görülme sıklığı”.
Bu kısımda toplamda
sadece bir kaç advers etkinin olduğu durumlarda
sistem organ sınıfına göre tablolaştırma gerekli
olmayabilir.
Bir advers etki ile ilgili olarak kısım c"de ek ayrıntıların
verildiği durumlarda, örneğin bir yıldız işareti kullanılarak ilgili etkinin
vurgulanmalı ve bir dipnot olarak (bkz. kısım c) ifadesi dahil edilmelidir.
c. Bu
kısım, bireysel ciddi ve/veya sık görülen ya da özellikle şiddetli vakalara
neden olduğu yolunda raporlar bulunan advers etkileri
karakterize eden bilgileri içermelidir. Bu bilgiler örneğin advers
etkinin tersine çevrilebilirliğini ya da şiddetin başlangıç zamanını, etkinin
süresini (klinik açıdan önemli ise), etkinin mekanizmasını ya da doz ile
ilişkisini açıklayabilir. Farklı dozaj formları arasında advers
etkiler bakımından mevcut olan farklılıklar burada belirtilmelidir. Kombinasyon
ürünleri ile ilgili olarak bu kısma, eğer biliniyorsa, hangi belirli advers etkilerin genellikle kombinasyonun hangi bileşenine
atfedildiğini gösteren bir ifade eklenmelidir.
Spesifik advers etkilerden kaçınılması için alınması gereken
tedbirler ya da spesifik etkiler meydana geldiği takdirde (özellikle önemli
ise) alınacak önemler bölüm 4.4 kapsamında belirtilmeli ve burada bu önlemlere
atıfta bulunulmalıdır.
Doğrudan bir etkileşimden
kaynaklanan advers etkiler burada belirtilmeli ve
bölüm 4.5"e atıfta bulunulmalıdır.
d. Bu kısım, ürün ile ilişkili olarak henüz
gözlemlenmemiş olabilen ama genel olarak sınıftaki başka bileşiklere
atfedilebildiği kabul edilen çok düşük sıklıkta olan ya da semptomların
başlaması gecikmeli olan terapötik kimyasal ya da
farmakolojik sınıftan advers etki için geçerli olacak
advers etkileri içermelidir. Bu belirtilmesi gereken
sınıf dağılımı olgusudur.
Yardımcı maddeler ya
da imalat sürecinin getirdiği kalıntılarla ile ilgili istenmeyen herhangi bir
olaya ilişkin uyarılar dahil edilmelidir.
Özel popülasyonlara
ilişkin ek bilgiler
Yaşlı hastalar,
böbrek yetmezliği bulunan hastalar, karaciğer yetmezliği bulunan hastalar ya da
başka eşzamanlı hastalıklar geçirmekte olan kişiler gibi diğer özel
popülasyonlarda spesifik olarak gözlemlenen bilgiler.
Pediyatrik
popülasyon
Bazı istenmeyen
etkiler spesifik olarak çocuklarda gözlemleniyorsa ya da istenmeyen etkilerin
görülme sıklığında bir değişiklik gözlemleniyorsa bu bilgi “pediyatrik
hastalar” başlıklı bir alt kısımda verilmelidir. Eğer mümkünse bilgiler ICH
E 11 yaş gruplarına göre ayrılmalıdır. Eğer çocuklarda da
yetişkinlerdekine benzer bir güvenlilik profili bekleniyorsa bu belirtilebilir.
Mevcut ürünler için gerekli bilgilerin mevcut olmaması nedeniyle
gereksinimlerin yerine getirilememesi mümkündür. Diğer durumlarda tavsiyeler
geçerlidir.
4.9 Doz aşımı ve tedavisi
Kaza ile yapılan
hatalara ve hastaların intihar girişimine dayalı olarak tıbbi ürünün
farklı dozların yol açtığı akut semptomlar, belirtiler ve potansiyel
sekeller açıklanmalıdır.
İnsanlarda doz aşımı
tedavisi (örnek spesifik agonist/antagonistler ile ya
da diyaliz yöntemi ile tıbbi ürünün eliminasyonunun artırılmasına yönelik
yöntemler) açıklanmalıdır.
Özel popülasyonlara
ilişkin ek bilgiler
Yaşlı hastalar,
böbrek yetmezliği bulunan hastalar, karaciğer yetmezliği bulunan hastalar ya da
başka eşzamanlı hastalıklar geçirmekte olan kişiler gibi diğer özel
popülasyonlarda spesifik olarak gözlemlenen bilgiler.
Pediyatrik
popülasyon
Spesifik pediyatrik
endişeler mevcutsa “pediyatrik hastalar” başlıklı bir
alt kısım oluşturulmalıdır. Özel risk grubu oluşturan küçük çocuklarda (örnek 10
kg"lık beden ağırlığı limit olarak kullanılabilir) tek bir tabletin
kullanılmasının bile ölümcül zehirlenmeye yol açabileceği tıbbi ürünlerin
özel olarak belirtilmesi yararlı olabilir. Bu ek dikkatle saklanması gereken
sınırlı bir özel ilaç grubunu teşkil etmektedir.
5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER
Kısım 5.1 ila 5.3"de onaylanmış terapötik
endikasyon(lar) ve
potansiyel advers ilaç reaksiyonları dikkate alınarak
doktorlar ve diğer sağlık meslek mensupları için önemli olan
bilgiler belirtilmelidir. İfadeler özlü ve kesin olmalıdır.
5.1. Farmakodinamik özellikler
Şunlar açıklanmalıdır:
• Farmakoterapötik grup (ATC kodu).
Henüz bir ATC kodu mevcut değilse bu durum “henüz belirlenmedi” olarak
belirtilmelidir.
• Etki mekanizması
(biliniliyorsa)
• Farmakodinamik etkiler.
• Klinik etkinlik ve
güvenlilik.
Önceden belirlenmiş sonlandırma noktaları ile
ilişkili (istatistiksel açıdan zorlayıcı ve klinik açıdan önemli) temel
sonuçlar ya da yaygın denemelerdeki klinik sonuçlar gibi reçeteyi yazanlar için
önemli olan sınırlı bilgilerin hasta popülasyonunun temel karakteristik
özellikleri ile birlikte verilmesi uygun olabilir. Klinik denemelere ilişkin bu
bilgiler özlü, açık, önemli ve dengeli olmalı ve endikasyonu
destekleyen ilgili çalışmalardan elde edilen kanıtlar özetlemelidir.
Alt grup ya da post hoc analizlerinden klinik açıdan
önemli olduğu düşünülen bilgilerin sunulması ve bu şekilde belirtilmesi
durumunda bu hem pozitif hem de negatif ikincil gözlemlerin sınırlı
sağlamlığını yansıtan dengeli bir tarzda yapılmalıdır. Etkinin büyüklüğü
birbirine oranlı ve mutlak rakamlar kullanılarak açıklanmalıdır.
[“İstisnai
koşullar” kapsamında onaylanmış ürünler için, aşağıdaki ifadeyi dahil ediniz:]
Bu, , , bu tıbbi ürüne ilişkin tam bilgi elde
etmenin mümkün olmamış olduğu anlamına gelmektedir.
{Bakanlık}, her yıl elde edilebilecek olan yeni bilgileri gözden
geçirecektir ve bu KÜB gerektiği şekilde güncellenecektir.>
5.2 Farmakokinetik özellikler
Önerilen doz için önem taşıyan etkin maddenin(lerin) farmakokinetik özellikleri
ruhsatlandırılan doz ve farmasötik formülasyon bu kısımda verilmelidir. Bu bilgiler mevcut
değilse diğer uygulama yollarına, diğer farmasötik
formlara ya da dozlara ilişkin elde edilen sonuçlar alternatif olarak
verilebilir.
Biyoyararlanım, klerens ve ilacın yarılanma ömrü gibi temel birincil farmakokinetik parametreler bir değişkenlik ölçüsü ile
birlikte ortalama değerler olarak verilmelidir.
Önemli oldukları
takdirde bu kısma ilave edilebilecek olan farmakokinetik
bilgiler aşağıda verilmiştir:
a. Genel giriş, tıbbi ürünün bir ön ilaç (pro-ilaç) olup olmadığına ya da etkin metabolitlerin,
kiralitenin, çözünürlüğün vb. olup olmadığına ilişkin
bilgiler,
b.
Ruhsatlandırılacak olan tıbbi ürün formülasyonunun uygulanmasının ardından etkin maddenin(lerin) genel karakteristik özellikleri.
• Emilim: Tam
ya da eksik emilim; mutlak ve/veya bağıl biyoyararlanım;
ilk geçiş etkisi; Tmaks; gıda etkisi;
lokal olarak uygulanan tıbbi ürünlerde sistemik biyoyararlanım.
• Dağılım: Plazma
proteinine bağlanma; dağılım hacmi; doku ve/veya plazma konsantrasyonları;
belirgin çok-bölmeli (multi-compartment) davranış.
• Biyotransformasyon: Metabolizma
derecesi; oluşan metabolitler; metabolitlerin
faaliyeti; metabolizmaya karışan enzimler; metabolizma yeri; in vitro etkileşim çalışmalarından elde edilen ve yeni bir
bileşiğin metabolik enzimleri indükleyebileceğini
veya inhibe edebileceğini gösteren sonuçlar.
• Eliminasyon: Eliminasyon
yarılanma-ömürleri; toplam klerensi; toplam klerens için deneklerarası
ve/veya denekiçi varyasyon; değişmemiş maddenin ve metabolitlerin atılım yolları.
• Doğrusallık
/Doğrusal Olmayan Durum: Doz ve/veya süre ile
ilgili olarak yeni bileşiğin farmakokinetiğinin
doğrusal olup olmadığını; farmakokinetik doz ve/veya
süre ile ilişkili olarak doğrusal değilse doğrusal olmayışının altında yatan
neden sunulmalıdır.
Ek önemli bilgiler
buraya ilave edilmelidir.
c. Hastalardaki karakteristik özellikler
• Yaş, cinsiyet, sigara kullanımı, polimorfik metabolizma ve yetmezliğin derecesi ile
birlikte böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği gibi eşzamanlı patolojik
durumlar ile ilgili olarak görülen farmakokinetik değişiklikler
klinik açıdan önemli ise burada kantitatif terimler ile açıklanmalıdır
(uygun olduğu durumlarda 4.2"ye atıf yapılmalıdır).
d. Farmakokinetik/farmakodinamik ilişki(ler)
• Doz/konsantrasyon/farmakokinetik parametre ile etki (ya onaylı bir endikasyon, ya çalışma sonuçlarından elde edilen
onaylanmamış bir endikasyon ya da bir yan etki )
arasındaki ilişki.
• (varsa)
metabolit(ler)in etkiye
katkısı.
5.3 Klinik öncesi
güvenlilik verileri
Klinik öncesi testlerde
belirlenen ve reçeteyi yazanlar için izin verilen endikasyon(lar) için kullanılan tıbbi ürünün güvenlilik profilini
tanıma bakımından önemli olabilecek ve halihazırda KÜB"ün
başka kısımlarına ilave edilmemiş olan bulgulara ilişkin bilgiler verilmelidir.
Yeni bir tıbbi ürünün geliştirilmesi sırasında çeşitli klinik öncesi
çalışmalar yapılır. Bunlar başvuru değerlendirilirken Bakanlık tarafından
incelenecektir. Eğer çalışmaların sonuçları reçeteyi yazan doktorların ihtiyaç
duyduğu bilgilere katkıda bulunmuyorsa sonuçların (pozitif ya da negatif) KÜB"de tekrarlanmasına gerek yoktur.
Klinik dışı testlerin
bulguları aşağıdaki örnek ifadelerde belirtildiği gibi kısa ve kalitatif
ifadeler ile açıklanmalıdır:
• Geleneksel güvenlilik
farmakolojisi, tekrarlanan doz toksisitesi,
genotoksisite, karsinojenik
potansiyel ve üreme toksisitesi çalışmalarına
dayalı olan insanlara yönelik özel bir tehlike ortaya koymamaktadır.
- Klinik
dışı çalışmalardaki etkiler, insanlarda kullanılabilecek en yüksek
düzeyden daha fazla oranda maruz kalındığında gözlemlenmiştir ve bu klinik
kullanım açısından fazla önem taşımamaktadır.
· Klinik çalışmalarda advers etkiler gözlemlenmemiştir ama klinik maruz kalma
düzeylerine benzer maruz kalma düzeylerinde hayvanlarda advers
etkiler gözlemlenmiştir ve bu, muhtemelen klinik kullanım açısından önem
taşımaktadır.
İlgili olduğu
durumlarda, ürünün çevresel risk değerlendirmesine ilişkin varılan sonuçlar
dahil edilmeli ve kısım 6.6"ya atıfta bulunulmalıdır.
6
FARMASÖTİK ÖZELLİKLER
6.1. Yardımcı maddelerin listesi
Yardımcı maddeler
için yalnızca kalitatif olarak ifade edilen bir liste verilmelidir. Baskı
mürekkepleri gibi küçük miktarlarda dahi olsa üründe mevcut olan tüm yardımcı
maddeler dahil edilmelidir. Bildirilen yardımcı maddelere ilişkin diğer
ayrıntılar, tanılara ilişkin kısımda ve Beşeri tıbbi
ürünlerin ambalaji ve kullnanma
talimatındaki yardımcı maddelere ilişkin Kılavuz"daki
örneklerde bulunabilir. Transdermal flasterler için, (yapışkan, salım katmanı (release liner) ve destekleme katı
(backing film) de dahil olmak üzere) flasterlerin tüm bileşenleri belirtilmelidir.
Bitmiş ürünün imalatı
sırasında kullanılan maddelerin kalıntıları (örnek aşı üretiminde kullanılan çözücüler,
(head-space) gazlar ya da antibiyotikler), önceden
doldurulan şırıngalar için kayganlaştırıcı ve inhalasyon
tozları için kullanılması amaçlanmayan kapsül kabuğu bileşimi dahil
edilmemelidir.
Üretimde kullanılan antibiyotik ya da diğer antimikrobiyal
ajanların kalıntıları gibi istenmeyen etkilere neden olma potansiyeli taşıyan
ve allerjen oldukları bilinen belli bazı maddelerin
kalıntıları vb. ise kısım 4.3"te belirtilmelidir.
Yardımcı maddeler
mevcutsa tavsiye edilen INN"leri ile birlikte
belirtilmeli ve buna önemli olduğu takdirde tuz ya da hidrat şekilleri veya
Avrupa Farmakopesi adları eşlik etmelidir. Bir
yardımcı maddenin ne INN nede Avrupa Farmakopesinde
adı olmadığı durumlarda, söz konusu yardımcı madde yaygın adı ile
belirtilmelidir. Farmakopedeki niteliğine atıfta
bulunulmamalıdır. Mevcut oldukları takdirde ve yardımcı maddenin Beşeri
tıbbi ürünlerin ambalaji ve kullanma talimatındaki
yardımcı maddelere ilişkin Kılavuz"da (kabul edilmiş
bir etkiye sahip olarak) listelendiği takdirde, yaygın adı ile birlikte E
numaraları verilmelidir.
Yardımcı madde
karışımlarının içeriği ayrı ayrı listelenmelidir. Bir tat ya da kokunun tam
içeriğine başvuru sahibi tarafından bilinmediği durumlarda bunlar genel
terimler ile ifade edilebilir (örnek “portakal tadı”, “turunçgil
kokusu”). Ancak bilinen ya da kabul edilmiş bir etkiye sahip olan bileşenler
dahil edilmelidir.
pH
ayarlaması için eklenebilecek ya da eklenmeyecek olan bileşenlerin sonuna
parantez içinde “(pH-ayarlaması için)” ifadesi
eklenmelidir.
Türetilmiş isimler
ya da “baskı mürekkebi” vb gibi açıklayıcı genel
isimler bir bileşenin ya da bir bileşenler karışımının yaygın adı yerine
kullanılmamalıdırlar. Ancak isimlerin hangi bileşenlere işaret ettiği açık
olduğu müddetçe bileşen(ler)in ismi(isimleri) ile bir
arada kullanılabilirler.
Kimyasal olarak
değiştirilmiş yardımcı maddeler, değiştirilmemiş olan yardımcı maddeler ile
herhangi bir karışıklığa neden olmayacak şekilde ifade edilmelidirler (örnek
önceden jelatin haline getirilmiş nişasta).
Açıklık adına her
bir yardımcı maddenin ayrı bir satırda listelenmesi tavsiye edilmektedir.
Yardımcı maddelerin ürünün farklı bölümlerine göre listelenmesi yardımcı
olabilir ( örnek tablet çekirdeği/dış yüzeyi, kapsül içeriği/kabuğu vb). Birden fazla kap içinde ya da çift bölümlü kaplar
içinde sunulan ürünler için yardımcı maddeler her bir kap ya da her bir bölüm
için listelenmelidir.
Yardımcı maddeler
için kısaltmalar kullanılmamalıdır. Ancak alan ile ilgili gerekçelerden ötürü
kısaltmaların kısım 6.1"de belirlenmiş olmaları koşuluyla yardımcı madde
adlarının kısaltmaları etikete yazılabilir.
6.2. Geçimsizlikler
Tıbbi ürünün
karıştırılması ya da eşzamanlı olarak uygulanması muhtemel olan diğer ürünler
ile fiziksel ve kimyasal geçimsizliklerine ilişkin bilgiler
belirtilmelidir. Bu parenteral uygulama
öncesinde (sulandırılması) ve/veya seyreltilmesi gereken tıbbi ürünler
için özellikle önemlidir. Önemli etkileşim sorunları, ürünlerin ya da ürün
bileşenlerinin şırıngalara büyük hacimli parenteral
kaplarına, tüplere, uygulama setlerine vb. soğrulması ile ilgili sorunlar
belirtilmelidir.
Ürünün diğer tıbbi
ürünler ya da cihazlar ile geçimliliğine ilişkin
ifadeler bu kısma değil kısım 6.6"ya dahil edilmelidir. Gıdalar ile
farmakolojik geçimsizliklere ilişkin ifadeler kısım 4.5"e ilave edilmelidir.
Uygun olduğu takdirde standart ifade olan “Geçerli değil” ifadesi dahil
edilmelidir.
Belli bazı farmasötik şekiller için aşağıdaki standart ifadelerden
birisi uygun şekilde dahil edilmelidir:
Örnek: Parenteral preparatlar için:
• “Geçimlilik çalışmaları yapılmamışsa, bu tıbbi ürün başka
tıbbi ürünler ile karıştırılmamalıdır.”
• “Bu
tıbbi ürün, kısım 6.6"da belirtilenler dışında başka tıbbi ürünler ile
karıştırılmamalıdır.”
6.3. Raf ömrü
Raf ömrü, tıbbi
ürün satış için ambalajlandığı şekliyle ve seyreltilmesinin,
sulandırılmasının ya da ilk kez açılmasının ardından başlayacak şekilde
belirtilmelidir.
Raf ömrüne ilişkin
uygun bir zaman birimi ile açık bir ifade kullanılmalıdır.
Steril ürünlerin
kullanım raf ömürleri ile ilgili olarak dahil edilmesi gereken ifadeler için, Beşeri
steril ürünlerin ilk açılmasının ya da sulandırılmasının ardından maksimum raf
ömrüne ilişkin orjinal Kılavuz"a başvurunuz.
Geliştirme çalışmalarında gerekli bulunduğu takdirde diğer tıbbi ürünler için
de bir kullanım raf ömrünün belirtilmesi gerekli olabilir.
Farklı ambalajlar
için farklı raf ömürleri söz konusu olmadığı sürece ambalaja atıfta
bulunulmalıdır. Ürünün açılmasının ardından sağlanması gereken saklama
koşulları dışındaki saklama koşulları eklenmemelidir. (bkz. ilgili kılavuz).
“Son kullanma
tarihinden sonra kullanmayınız” gibi ifadeler dahil edilmemelidir.
6.4. Saklamaya yönelik özel uyarılar
Saklamaya ilişkin
uyarılarda, Tıbbi ürünlerin ürün bilgilerinde saklama koşullarının
beyanına ilişkin Kılavuz"dan (bakınız orijinal kılavuz) alınan
standart ifadelerden biri ya da birkaçı kullanılmalıdır.
Açılmış,
seyreltilmiş ya da sulandırılmış olan steril ürünlerin saklanması için, kısım
6.3"e atıfta bulunulmalıdır.
İstisnai durumlarda,
ambalaj ve kullanma talimatında belirtilen koşullar dışındaki koşullar altında
saklamaya ilişkin ve bu koşullar altında geçerli olan onaylanmış kısa süreli
raf ömrüne ilişkin bilgi verilebilir.
Spesifik bir uyarının
gerekli olduğu durumlarda uyarının KÜB, ambalaj ve kullanma talimatı ile
uyumlu olması gerektiği unutulmamalıdır.
Ürünün çocukların
erişebileceği ve görebileceği yerlerden uzak tutulmasına ilişkin bir uyarı
dahil edilmemelidir.
6.5. Ambalajın niteliği ve içeriği
Avrupa Farmakopesi standart terimi kullanılarak
iç kaba atıfta bulunulmalıdır; iç kabın yapım malzemesi belirtilmelidir (“Tip I
cam şişe”, “PVC/Alüminyum blister”, “HDPE şişe”); ve
ürünün diğer bileşenleri, (örnek iğneler, bezler, ölçekler, inhalasyon
cihazları, nem çekiciler) listelenmelidir. Tıbbi ürün ile birlikte temin edilen
herhangi bir sulandırıcının kabı da açıklanmalıdır. Aşırı ayrıntılar, (örnek
tıkacın rengi, ısı-contası verniğinin (heat-seal lacquer) niteliği ile ilgili ayrıntılar) genellikle dahil
edilmemelidir. Bu kısımdaki metne ilişkin örnekler aşağıda verilmiştir:
“(Klorobütil
kauçuktan) piston tıkaçlı , (tip I camdan) önceden
doldurulmuş, 5 ya da 10"luk paket büyüklüklerinde iğneli ya da iğnesiz bir
şırınga içinde ml süspansiyon.”
“Çocukların
açamayacağı bir kapağı ve silika jel nem çekicisi bulunan bir HDPE şişe. Paket
büyüklükleri 30, 60 ya da 90 film-kaplı tabletler halinde.”
Tüm paket büyüklüğü
ebadı listelenmelidir. Belirtilen paket büyüklüğü uygun şekilde birim
sayısını, doz sayısını (örnek çok dozlu aşılar, inhalasyon
aletler vb. için), iç kabın toplam ağırlığını ya da hacmini ve her bir dış
kutuda bulunan kapların sayısını içermelidir. Uygun olduğu takdirde, sağlık
meslek mensuplarını listelenen tüm paket büyüklüklerinin reçete ya da hazırlama
için mevcut olmayabileceği konusunda uyarmak için, “Tüm paket büyüklükleri
satılmayabilir” şeklinde standart bir ifade dahil edilmelidir.
Sadece dağıtım
amacına yönelik çoklu birim paketlerin ürünün pazarlanması için yeni paket
büyüklüğü teşkil etmez ve dolayısıyla bu kısma ilave edilmemelidir.
6.6. Beşeri Tıbbi
üründen arta kalan maddelerin imhası ve diğer özel önlemler2
Ürün için geçerli
olduğu takdirde arta kalan maddelerin atılmasına yönelik talimatlar buraya
ilave edilmelidir.
Sitotoksikler ve
bazı biyolojik ürünler vb. gibi belli bazı ürünlerin ya da bu ürünlerden arta
kalan atık maddelerin atılmasına yönelik özel önlemler alınmasının tavsiye
edildiği durumlarda, (örnek canlı organizmaları içeren ürünler ile ilgili
olarak) bu önlemler bu kısımda belirtilmelidir ve ilgili olduğu durumlarda
(örnek ağızdan alınan aşıların uygulanmasında kullanılan kaşıklar ) söz konusu ürüne
temas eden materyallerin atılmasına ilişkin tedbirler de belirtilmelidir.
Geçerli olduğu
takdirde, ( örnek sitotoksikler için) şu standart
ifade kullanılmalıdır: “Kullanılmamış olan ürünler ya da atık materyaller,
yerel düzenlemelere uygun olarak atılmalıdır.”
Eczacılara ya da
diğer sağlık meslek mensuplarına yönelik ilaç ile ilgili özel kullanım ya da
işlem talimatları yoksa “Özel bir gereksinim yoktur” ifadesi dahil edilmelidir.
Sitotoksikler
ve bazı biyolojik ürünler gibi belli bazı ürünlerin doğru şekilde hazırlanması
için gerekli olan ve/veya ürünü hazırlayan ya da ürün ile ilgili işlem yapan
kişilerin korunması için gerekli olan talimatlar belirtilmelidir.
Kısım 4.2"de doktor,
diğer sağlık meslek mensupları ya da hastalar tarafından ürün ile ilgili
yapılacak işlemlere ilişkin talimatlar ve ürünün uygulanmasına ilişkin genel
bilgiler (örnek ürünün hasta tarafından mı yoksa sağlık meslek mensubu
tarafından mı uygulanacağına ilişkin bilgiler) verilmelidir. Tıbbi ürünün
kullanım öncesinde hazırlanmasının gerekli olduğu durumlarda, (örnek ürünün
süspansiyon halinde bırakılmasının ya da seyreltilmesinin gerekli olduğu
durumlarda) kullanıma/işlemlere ilişkin talimatlar gerekiyorsa bu bilgi burada
verilmelidir.
Açıklayıcı olsun diye
kısım 4.2"de kısım 6.6"daki bilgilere atıfta bulunulabilir; (örnek.Uygulama öncesinde ürünün seyreltilmesine ilişkin
talimatlar için bkz. 6.6)
Buraya sadece eczacının ya da diğer sağlık
meslek mensuplarının ürünü hastaya uygulanmak üzere hazırlaması için gerekli
olan bilgilerin dahil edilmesi tavsiye edilmektedir.
Tıbbi ürünün
hazırlanması (örnek bir tozun enjeksiyon için süspansiyon halinde olması ya da
bir sulandırma işleminin yapılması) ile ilgili bilgiler ürünü hazırlayan
kişiden (örnek eczacı, doktor, diğer sağlık meslek mensupları, hasta) bağımsız
olarak kısım 6.6"ya dahil edilmelidir. Kullanım öncesinde sulandırılması
gereken ürünler ile ilgili olarak ürünün sulandırma sonrasındaki görünümü
belirtilmelidir.
Ürünün diğer tıbbi
ürünler ya da cihazlar ile geçimliliğine ilişkin ifadeler dosyada
ilgili veriler temin edilmişse burada verilebilir.
Uygun “yetişkin”
dozaj şeklinden hareketle o anda hazırlanan formülasyonların
hazırlanmasına ve kalite kontrolüne ilişkin ayrıntılı talimatlar ve o anda
hazırlanan formülasyonların çocuklarda kullanılmasına
yönelik ek bilgiler verilmeli ve uygun olduğu takdirde söz konusu müstahzarın spesifikasyonlara uygunluğunu kaybetmeyeceği maksimum
saklama süresi belirtilmelidir.
2 Bu
kısım, kısım 6.6"da, “Ürünün atılmasına yönelik özel tedbirler” başlıklı
bölümdeki(belgelerin kalite incelemesi (QRD) şablonunda yansıtılmıştır.
7.RUHSAT SAHİBİ
Ruhsat Sahibinin adı ve daimi adresi. Telefon, faks
numaraları ya da e-posta adresi dahil edilebilir (internet siteleri ya da
internet sitelerine bağlantı veren e-postalar dahil edilmeyecektir).
8.RUHSAT NUMARASI(LARI)
Ruhsat verildikten sonra Ruhsat Sahibi tarafından
doldurulması gereken alandır.
9.İLK RUHSAT TARİHİ/RUHSAT YENİLEME TARİHİ
Ruhsat verildikten ya da yenilendikten sonra
Ruhsat Sahibi tarafından doldurulması gereken alan. Hem ilk ruhsat tarihi hem
de eğer ruhsat yenilenmişse (son) yenileme tarihi aşağıdaki örnekte verilen
formata göre belirtilmelidir:
İlk ruhsatlandırma tarihi: 3 Nisan 1985 Son yenileme tarihi: 3 Nisan 2000
10. KÜB"ün YENİLENME TARİHİ
İlk kez ruhsat alındığı durumlarda burayı boş bırakınız.
11. DOZİMETRİ (GEÇERLİ OLDUĞU TAKDİRDE)
Radyofarmasötikler için internal radyasyon dozimetrisinin
tam ayrıntıları bu kısma dahil edilmelidir. Diğer tüm ürünler için, bu kısım
boş bırakılmalıdır.
12.RADYOFARMASÖTİKLERİN HAZIRLANMASINA YÖNELİK TALİMATLAR (GEÇERLİ OLDUĞU
TAKDİRDE)
Radyofarmasötikler için o anda hazırlamaya ve söz konusu
preparatın kalite kontrolüne yönelik ayrıntılı ek talimatlar ve uygun olduğu
takdirde (örnek eluat ya da kullanıma hazır farmasötik gibi) herhangi bir ara müstahzarın spesifikasyonlara uygunluğunu yitirmeyeceği en fazla
saklama süresi belirtilmelidir.
Kapların ve kullanılmamış içeriğin atılmasına ilişkin
özel tedbirler de dahil edilmelidir.
Ek- 1
Bu ek güncellenmek üzere incelenmektedir. Ancak aşağıda bahsedilen
durumlar hala geçerlidir.
1. {Jenerik isim} gebelik döneminde uygulandığı
takdirde ciddi doğum kusurlarına yol açmaktadır/yol açtığından
şüphelenilmektedir.
{Ticari isim}
gebelik döneminde kontrendikedir (yalnızca kesin bir kontrendikasyon halinde bkz. kısım 4.3).
ve eğer gerekiyorsa
Çocuk doğurma
potansiyeli olan kadınlar tedavi süresince (ve tedavinin ardından x haftaya
kadar) etkili doğum kontrolü uygulamak zorundadırlar.
2. {Jenerik isim}"in gebelik ve/veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri
bulunmaktadır.
{Ticari isim} gerekli
olmadıkça (bunun koşulları belirtilmelidir) gebelik
döneminde kullanılmamalıdır.
3. {Jenerik isim}"in gebe kadınlarda kullanımına
ilişkin yeterli veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde
yapılan araştırmalar üreme toksisitesinin bulunduğunu
göstermiştir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk
bilinmemektedir.
ya da
Hayvanlar üzerinde
yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası
gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara
yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
{Ticari isim}gerekli
olmadıkça (bunun koşulları belirtilmelidir) gebelik döneminde
kullanılmamalıdır.
4. {Jenerik isim} için, gebeliklerde maruz kalmaya
ilişkin klinik veri mevcut değildir.
Hayvanlar üzerinde
yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile
ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir
(bkz. kısım 5.3).
Gebe kadınlara
verilirken tedbirli olunmalıdır.
5. Sınırlı sayıda (............................... ) gebelikte maruz kalma olgularından gelen veriler, {Jenerik isim}"in gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar herhangi
önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan
çalışmalar, üreme toksisitesinin bulunduğunu
göstermiştir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara yönelik potansiyel risk
bilinmemektedir.
ya daHayvanlar
üzerinde yapılan çalışmalar, gebelik /ve-veya/ embriyonal/fetal gelişim /ve-veya/ doğum /ve-veya/ doğum sonrası
gelişim üzerindeki etkiler bakımından yetersizdir (bkz. kısım 5.3). İnsanlara
yönelik potansiyel risk bilinmemektedir.
Gebe kadınlara
verilirken tedbirli olunmalıdır.
6.
Sınırlı sayıda (................................ ) gebelikte maruz kalma
olgularına ilişkin veriler, {Jenerik isim}"in gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu göstermemektedir. Bugüne kadar
herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde edilmemiştir. Hayvanlar üzerinde
yapılan çalışmalar, gebelik / embriyonal / fetal gelişim / doğum ya da doğum sonrası gelişim ile
ilgili olarak doğrudan ya da dolaylı zararlı etkiler olduğunu göstermemektedir
(bkz. kısım 5.3).
Gebe kadınlara
verilirken tedbirli olunmalıdır.
7. Çok
sayıda (........................... ) gebelikte maruz kalma olgularına ilişkin
veriler, {Jenerik isim}"in gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni
doğan çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu
göstermemektedir. Bugüne kadar herhangi önemli bir epidemiyolojik veri elde
edilmemiştir
Gebe kadınlara
verilirken tedbirli olunmalıdır.
8. İyi yönetilmiş epidemiyolojik çalışmalar {Jenerik
isim}"in gebelik üzerinde ya da fetusun/yeni doğan
çocuğun sağlığı üzerinde advers etkileri olduğunu
göstermemektedir.
{Ticari isim}
gebelik döneminde kullanılabilir.
9.
Oral yolla alınan doğum kontrol
ilaçları ile etkileşim halinde ayrıca kısım 4.5"te bilgi
verilmelidir.
{Jenerik isim}, oral
yolla alınan doğum kontrol ilaçları ile etkileşime geçmektedir. Bu nedenle,
tedavi süresince (ve tedavinin ardından x haftaya kadar) alternatif, etkili ve
güvenilir bir doğum kontrol yöntemi uygulanmalıdır.
ya da
{Jenerik isim}"in
eşzamanlı kullanımı, oral yolla alınan doğum kontrol ilaçları ile
etkileşime neden olmaktadır. Bu nedenle, tedavi süresince (ve tedavinin
ardından x haftaya kadar) alternatif, etkili ve güvenilir bir doğum kontrol
yöntemi uygulanmalıdır.
10. Gebelik bilgisinde erkek aracılı etkiler olması
durumunda, ayrıca kısım 4.4"te bilgi verilmelidir.
Cinsel yönden aktif
olan hem erkekler hem de kadınlar, tedavi süresince (ve tedavinin ardından x
haftaya kadar) etkili doğum kontrol yöntemleri kullanmalıdırlar.
Ek-2
TERMİNOLOJİ BELİRLEME FAALİYETLERİ İÇİN TIP SÖZLÜĞÜ (MedDRA)
Tüm advers etkiler MedDRA sistem
organ sınıflarına (SOC) göre gruplandırılmalıdır. Genel bir kural olarak
herhangi bir advers etki hedef organ ile ilişkili en
uygun SOC"ye göre sınıflandırılmalıdır.
Advers
etkilerin tanımlanmasının kolaylaştırılması ve okuyucu için klinik açıdan daha
uygun hale getirilmesi adına, terimlerin yerleştirilmesine yönelik pragmatik
bir yaklaşım benimsenebilir. Örneğin bazı durumlarda – yalnız KÜB bağlamında –
bazı MedDRA Tercih Edilen Terimlerin ikincil SOC
yerleştirmelerinin kullanılması ya da bazen MedDRA
yapısı ile katı şekilde uyumlu olmayan yerleştirmelerin kullanılması yardımcı
olabilir. Örneğin anarmal “Karaciğer fonksiyon testi
”, “Hepatit” ve “Hepatik ensefalopati”
terimleri bir KÜB"e dahil edilecekse, reaksiyonların MedDRA"daki birincil yerleştirmelerinin belirlediği gibi “Hepato-bilier bozukluklar”, “Sinir sistemi bozuklukları” ve
“Araştırmalar Sistem Organ Sınıfları” arasında dağıtmak yerine bunların hepsini
“Hepato-bilier sistem organ sınıfları” kapsamına
dahil etmek kabul edilebilir.
SOC LİSTESİ – ULUSLARARASI OLARAK KABUL EDİLMİŞ SIRA
• Enfeksiyonlar
ve enfestasyonlar
• (Kist
ve polipler de dahil olmak üzere) iyi huylu ve kötü huylu neoplazmalar
• Kan
ve lenf sistemi hastalıkları
• Bağışıklık
sistemi hastalıkları
• Endokrin hastalıkları
• Metabolizma
ve beslenme hastalıkları
• Psikiyatrik
hastalıkları
• Sinir
sistemi hastalıkları
• Göz hastalıkları
• Kulak
ve iç kulak hastalıkları
• Kardiyak hastalıkları
• Vasküler hastalıkları
• Solunum,
göğüs bozuklukları ve mediastinal hastalıkları
• Gastrointestinal hastalıkları
• Hepato-bilier hastalıkları
• Deri
ve deri altı doku hastalıkları
• Kas-iskelet
bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları
• Böbrek
ve idrar hastalıkları
• Gebelik,
pueperiyum durumları ve perinatal
hastalıkları
• Konjenital ve kalıtımsal/genetik
hastalıkları
• Genel
bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıkları
• Araştırmalar
• Yaralanma
ve zehirlenme
• Cerrahi
ve tıbbi prosedürler
• Sosyal
koşullar
Advers
etki MedDRA terminolojisi içindeki en uygun temsil
olanaklarına dayandırılmalıdır. En Düşük Terim düzeyi ya da Yüksek Düzeyde
Terimler vb.gibi istisnai grup terimlerinin
kullanılmasının uygun olabileceği durumlar olsa da bu, genellikle Tercih Edilen
Terim Düzeyinde olacaktır. Eğer anlamlarını KÜB"nin
okuyucusu için daha anlaşılır kılacaksa, MedDRA grup
terimlerinin isimlerinin benimsenmesi kabul edilebilirdir (örnek Genito-üriner sistem bozuklukları NEC); eğer
söz konusu KÜB için uygun olacaksa, bu ifade “NEC” son eki olmaksızın
sunulabilir. NEC ve NOS son eklerinin KÜB"e dahil
edilmesi uygun değildir. Advers etki terimi, örneğin
“Pneumonia interstitial”
yerine “Interstisyel pnömoni”
şeklinde, doğal kelime sırası ile ifade edilmelidir. MedDRA
terimlerinin anlaşılırlık adına değiştirilmesi uygun
olabilir. Belirli bir
durum için en yaygın olarak kabul edilen terim kullanılmalıdır; örneğin LLT “Churg Strauss sendromu”, PT “Alerjik granulom
anjitis”ten daha uygun olabilir.
Her bir MedDRA SOC"si içinde advers etkiler görülme sıklıklarına göre
sınıflandırılmalıdırlar. Advers olayların görülme
sıklığının sistematik çalışmalardan (klinik denemeler ya da başka kaynaklar)
tahmin edilmesinden önce, klinik açıdan ilişkili durumları anlamlı bir şekilde
bir araya toplamak için MedDRA hiyerarşisinin uygun
düzeyleri kullanılmalıdır. Örneğin, “postural baş
dönmesi”, “exertional baş dönmesi” ve
“belirlenmemiş baş dönmesi”nin her biri hastaların %
2"sinde rapor edilmişse bu durum (her bir hasta için yalnızca bir baş dönmesi
raporunun mevcut olduğu varsayılırsa) KÜB"de makul
şekilde hastaların %6"sında görülen “Baş dönmesi” olarak ifade edilebilir.
Ayrıca yerleşik MedDRA grup terimlerinin tam olarak
uygun olmadığı durumlarda geçici terim gruplarının
kullanılması ya da MedDRA grup terimlerinin
benimsenmesi de uygun olabilir; örn. MedDRA PT “İshal”, “Şiddetlenen ishal”, “Yumuşak dışkı”,
“Sulu dışkı” ve “Bağırsakta aşırı hareket” olarak sunulan advers
etkilerin raporları MedDRA"da 3 ayrı HLT kapsamında
bulunmaktadır – “İshal (bulaşıcı hariç)”, “Gastrointestinal
spastik ve aşırı hareketlilik bozuklukları” ve “Anormal dışkı”. Bu HLT"ler, bulguların KÜB"de
sunulması için yararlı olmayabilir. KÜB"nin klinisyenler açısından önemli ve anlaşılır kılınması adına,
bunlar makul şekilde tek bir “İshal” terimi ile sunulabilirler ve ilgili MedDRA PT"sine sahip olan
vakaların toplam sayısı, görülme sıklığının tahmin edilmesi için birlikte
sayılabilir.
EK 3
BÖLÜM 4.6 “EMZİRME DÖNEMİ” İÇİN ÖRNEK YAZIM ŞEKİLLERİ
1. {Etkin
madde} anne sütü ile atılmamaktadır. {icad edilen
isim} emzirme döneminde kullanılabilir.
2. {Etkin
madde} anne sütü ile atılmaktadır (süte geçmektedir). Ancak, {İcad edilen isim}"in tüm dozlarında, emzirilen çocuk
üzerinde herhangi bir etki öngörülmemektedir. {İcad edilen isim} emzirme döneminde
kullanılabilir.
3. {Etkin
madde} anne sütünde { İcad
edilen isim }"in terapötik dozları
emziren kadınlara uygulandığı takdirde memedeki çocuk üzerinde etkiye neden
olabilecek ölçüde atılmaktadır..
Ek Öneriler
(önerilerin kombinasyonları kullanılabilir):
• { İcad edilen isim } emzirme
döneminde kullanılmamalıdır.
• { İcad edilen isim } emzirme
döneminde kontrendikedir (4.3"te de kontrendikasyona yol açmalıdır)
• { İcad edilen isim } ile tedavi
sırasında emzirme durdurulmalıdır.
• Emzirmenin
durdurulup durdurulmayacağına ya da { İcad edilen isim } tedavisinin
durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına karar
verilmelidir.
Ek öneri (
geçerliyse):
{Madde}"nin vücutta uzun süreli tutulması nedeniyle, { İcad edilen isim } tedavisinin
tamamlanmasının ardından emzirmeye x (gün, ay) süreyle başlanmamalıdır.
4. {Etkin
madde}"nin insan sütüyle atılıp atılmadığı
bilinmemektedir. {Etkin madde}"nin süt ile
atılımı hayvanlar üzerinde araştırılmamıştır. Emzirmenin
durdurulup durdurulmayacağına ya da { İcad edilen isim } tedavisinin
durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin
karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve { İcad edilen isim } tedavisinin
emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır
5. {Etkin
madde}"nin insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedirHayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, {Etkin
madde}"nin sütle atıldığını göstermektedir. Emzirmenin
durdurulup durdurulmayacağına ya da { İcad edilen isim } tedavisinin
durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin
karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve { İcad edilen isim } tedavisinin
emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
6. {Etkin
madde}"nin insan sütüyle atılıp atılmadığı
bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, {Etkin
madde}"nin sütle atıldığını
göstermemektedir. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da { İcad edilen isim } tedavisinin
durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin
karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve { İcad edilen isim } tedavisinin
emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
7. {Etkin
madde}"nin insan ya da hayvan sütü ile atılmasına
ilişkin yetersiz/sınırlı bilgi mevcuttur. Memedeki çocuk açısından bir risk
olduğu göz ardı edilemez. Emzirmenin durdurulup durdurulmayacağına ya da { İcad edilen isim } tedavisinin
durdurulup durdurulmayacağına/tedaviden kaçınılıp kaçınılmayacağına ilişkin
karar verilirken, emzirmenin çocuk açısından faydası ve { İcad edilen isim } tedavisinin
emziren anne açısından faydası dikkate alınmalıdır.
8. {Etkin
madde}"nin insan ya da hayvan sütü ile
atıldığına ilişkin yetersiz/sınırlı bilgi mevcuttur. {Etkin madde}"nin süt ile atılmasına yönelik fizikokimyasal
ve eldeki farmakodinamik/toksikolojik veriler
nedeniyle memedeki çocuk açısından bir risk olduğu göz ardı edilemez. { İcad edilen isim } emzirme
döneminde kullanılmamalıdır.
9. Emzirmekte
olan kadının {Etkin madde}"ye sistemik maruz kalması, ihmal
edilebilir düzeyde olduğu için, emzirilen çocuk üzerinde herhangi bir etki
öngörülmemektedir. { İcad edilen isim }
emzirme döneminde kullanılabilir. (Örnek ihmal
edilebilir sistemik maruz kalmanın gösterilmiş olduğu kulak ve göz damlaları
ile diğer topikal ilaçlar).
10. Emzirilen çocuk üzerinde
herhangi bir etki öngörülmemektedir. { İcad edilen isim } emzirme döneminde kullanılabilir. (Örnek çoğu
vitamin ve mineral formülasyonu).